İlişkilerde Sınır Koymak
İlişkilerde Sınır Koymak Sınırlar duvar değil, kapısı olan çitlerdir; ilişkiyi bitirmek için değil, sürdürülebilir kılmak için vardır. Seanslarda önce “hayır” demeyi zorlaştıran inançları keşfederiz: “Kırarım”, “Bencil görünürüm”, “Sevilmem”… Bu inançlar bedende gerilim, nefes tutma, baş ağrısı gibi işaretlerle zaten kendini gösterir. Fark ettiğimizde, kısa ve net cümlelerle pratik yaparız: “Şu an buna uygun değilim”, “Şu […]
Depresyonda Motivasyonu Geri Çağırmak
Depresyonda Motivasyonu Geri Çağırmak “Hiçbir şey yapmak istemiyorum” cümlesi çoğu danışanımın ağzından çıkar ve bu, tembellik değil depresyonun doğasıdır. Önce bu duruma eşlik eden suçluluk dilini yumuşatırız: “Yapamıyorum” demenin altında genellikle tükenmişlik, anlam kaybı ve ağır bir mükemmeliyetçilik yatar. İsim koymak, yükü yarıya indirir. Davranışsal etkinleştirme burada ana araçtır. Günü mikroadımlara böleriz: 5 dakikalık yürüyüş, […]
Kaygı Döngüsünü Kırmak
Kaygı Döngüsünü Kırmak Kaygı çoğu zaman zihnin bizi korumaya çalışan ama sesi yükseldiğinde hayat alanımızı daraltan bir uyarı sistemidir. Terapi odasında önce bu sesin hangi anlarda yükseldiğini birlikte haritalandırırım: akla gelen otomatik düşünceler, bedendeki duyumlar (nefesin hızlanması, çarpıntı, sıcaklık), tetikleyici durumlar ve kaçınma davranışları… Tabloyu görmek, kaygıyla kavga etmek yerine onu anlamaya başlamanın ilk adımıdır. […]